top of page

Arama Sonuçları

"" için 374 öge bulundu

Blog Yazıları (303)

  • LiDAR Nedir?

    LiDAR ilkesi Fotogrametri ilkesi LiDAR , bir başlangıç noktasından başlayarak çevre objelere gönderilen ışınların çarpması ve başlangıç noktasına geri dönmesinde geçen süreden yararlanarak başlangıç noktası ve obje arasındaki mesafenin hesaplanması yöntemine dayanan bir uzaktan algılama teknolojisidir. Temelde mesafe ölçmeye dayanmasının yanında objelerin ışığı yansıtma değerleri de tutularak obje hakkında elde edilen bilgileri arttırmaktadır. LiDAR Açılımı Nedir? LiDAR kelimesinin açılımı “ Light Detection and Ranging ” kelimelerinden oluşmaktadır. Bunun yanısıra bazı kaynaklarda ise LiDAR ifadesi “Laser Imaging Detection and Ranging” kelimelerinin baş harflerinden oluştuğu belirtilmektedir. LiDAR’ın Türkçe dilindeki karşılığı olarak “Işın Algılama ve Mesafe Ölçme ” şeklinde belirtilebilir. LiDAR Tarayıcı Nedir? LiDAR teknolojisi tarayıcı, lazer ve GPS olmak üzere üç ana bileşen den oluşmaktadır. Yer yüzünde bir objenin net mesafesini ölçmek amacıyla çok fazla tercih edilen bir uzaktan algılama yöntemi olan LiDAR teknolojinin ilerlemesiyle paralel olarak çeşitli tarayıcılar vasıtasıyla bilgiler elde ederek veri üretmektedir. LiDAR Sensör Nedir? LiDAR Sensör , iletilen ışının objeden geri dönmesini algılayıp tespit edilmesini sağlayan teknolojidir. Günümüzde LiDAR’ın kullanım alanlarında meydana gelen çeşitlilikle beraber LiDAR sensörleri de farklı alanlarda kullanılmakta ve kullanım amacına göre sensörlerin boyutu ve türü değişiklik göstermektedir. Araçlar, robot süpürgeler, telefonlar, dronlar farklı LiDAR sensörlerinin kullanıldığı alanlara örnek olarak gösterilebilir. LiDAR Data Nasıl Oluşturulur? LiDAR, belirli bir yerden yansıttığı ışınların cisimlere çarpıp geri yansıtılma sürelerini ve ışığı yansıtma değerleri kullanarak mesafeyi ölçmektedir. Bu işlem ile LiDAR aracılığıyla mesafe ölçümüyle birlikte aynı zamanda yeryüzüne ait x, y, z bilgilerini toplayarak nokta bulutu datası üretir ve 3 boyutlu olarak modelleyebilmektedir. Data toplanırken önemli kriterlerden biri ise doğru sensör ve tarayıcının tercih edilmesidir.  LiDAR kullanılmaya başlanmadan önce tercih edilen klasik yöntem; radar teknolojisi, radyo dalgalarını kullanarak veri üretmektedir . Tercih edilen bir başka yöntem ise kameralardır, ortamın aydınlık olması ve kızılötesi ışığa ihtiyaç duymaktadır. LiDAR yöntemi ise bu faktörlere bağlı kalmadan ve daha az enerji harcayarak veri üretimi sağlayabilmektedir. Çok hızlı ölçme özelliğine sahip olan LiDAR, saniyede milyonlarca nokta datası toplayabilmektedir. Bu sebeple günümüzde en çok tercih edilen uzaktan algılama metotlarından biridir. LiDAR Drone Ne İşe Yarar? Dronlar sayesinde herhangi bir yere gitmeden çalışma alanıyla ilgili veriler elde edilebilmektedir. İnsanların erişme zorluğu yaşadığı bölgeler (tehlikeli bölgeler, ulaşım olmayan bölgeler vb.) hakkında veri toplamak için en fazla tercih edilen yöntemlerden biridir. Günümüzde özellikle kullanımı yaygınlaşan dronların LiDAR teknolojisi ile birleşmesi sonucunda istenilen bir bölgenin yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu modellemesi üretilmektedir. Herhangi bir alanın nokta bulutu datasını hızlı bir şekilde oluşturarak yer yüzünde bulunan objeler hakkında bilgi toplayabilmektedir. Tarım, orman, tarihi kalıntılar, şehir ve madencilik alanları, LiDAR dronlarının kullanıldığı alanlara örnek olarak gösterilebilir. LiDAR Mapping (LiDAR Haritalama) Nedir? Çalışma alanını modellemek için LiDAR aracılığıyla toplanan nokta bulutu verilerinde bulunan x ve y koordinat bilgisi sayesinde, her bir noktanın yeryüzündeki doğru konumlarına yerleştirilir. Bu işlemin ardından LiDAR verisinde bulunan z değeri kullanılarak yeryüzü modellenerek harita oluşturulur. Meydana gelen haritada sadece yeryüzüne ait topografya değil, aynı zamanda topografya üzerinde yer alan bitki örtüsü, yapılar, arabalar vb. unsurlar yüksek çözünürlüklü olarak modellenebilmektedir. Bu yüzey istenildiğinde santimetre hatta milimetre boyutundaki detaylarla, 3 boyutlu modeli oluşturulabilmektedir. Ayrıca LiDAR verileri kullanılarak oluşturulan yüzey modelleme haritalarında,  RGB (Red, Green, Blue) gibi görselliği etkileyen bilgiler de dahil edilebilmektedir. LiDAR Programı – LiDAR Uygulamaları LiDAR datasını işleyebilmek ve kullanıma hazır hale getirip çeşitli analizler gerçekleştirmek için farklı programlar bulunmaktadır. Hemen her alanda kullanılmaya başlanan Coğrafi Bilgi Sistemleri , LiDAR datalarını kullanarak yeryüzünü 3 boyutlu olarak modelleyebilmekte ve çeşitli analizler gerçekleştirebilmektedir. LiDAR datası kullanılarak çalışma alanında bulunan bitki örtüsü, yollar, binalar veya topografya saniyeler içerisinde çıkarılabilmekte ve Canopy analizi yapılabilmektedir. LiDAR verilerinizle çeşitli analizler gerçekleştirmek için distribütörü olduğumuz MapInfo Pro programını tercih edebilirsiniz. MapInfo Blog sayfamızdan LiDAR Analizi yazımızı inceleyerek analizlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. LiDAR Kullanım Alanları LiDAR verilerinin başlıca kullanım alanlarından bazıları şunlardır: — 3 Boyutlu Modelleme — Yüzey Analizleri — Sayısal Arazi Modeli (SAM) — Sayısal Yükseklik Modeli (SYM) — Sınıflandırma işlemleri — Uzunluk, alan ve hacim hesaplamaları — Ulaşım Planlaması — Arkeoloji — Tarım ve Orman

  • KUANTUM BİLGİSAYAR ÇİPLERİ

    Kuantum bilgisayar çipi, geleneksel bilgisayar çiplerinden farklı olarak kuantum mekaniğiprensiplerine göre çalışan ve kuantum bitleri (kübitler) adı verilen bilgi işlem birimlerini kullanan bir teknolojidir. Bu çipler, belirli problemleri geleneksel bilgisayarlardan çok daha hızlı çözme potansiyeline sahiptir. Kuantum Bilgisayar Çiplerinin Temel Özellikleri: Kubitler: Geleneksel bilgisayarlar bitleri (0 veya 1) kullanırken, kuantum bilgisayarlar kübitleri kullanır. Kübitler, süperpozisyon ve dolaşıklık gibi kuantum mekaniği özelliklerinden yararlanarak aynı anda birden fazla durumda bulunabilirler. Süperpozisyon: Bir kübitin aynı anda hem 0 hem de 1 durumunda olabilmesi anlamına gelir. Bu özellik, kuantum bilgisayarların çok sayıda olasılığı aynı anda değerlendirmesine olanak tanır. Dolaşıklık: İki veya daha fazla kübitin birbirine bağlı olması ve birinin durumunun diğerlerini etkilemesi anlamına gelir. Bu özellik, kuantum bilgisayarların karmaşık hesaplamaları paralel olarak yapmasına olanak tanır. Kuantum Bilgisayar Çiplerinin Kullanım Alanları: Kriptografi: Kuantum bilgisayarlar, mevcut şifreleme yöntemlerini çözebilme potansiyeline sahiptir. Aynı zamanda, daha güvenli kuantum şifreleme yöntemlerinin geliştirilmesine de olanak tanır. İlaç Keşfi: Kuantum bilgisayarlar, moleküler etkileşimleri ve kimyasal reaksiyonları simüle ederek yeni ilaçların keşfini hızlandırabilir. Malzeme Bilimi: Yeni malzemelerin özelliklerini tahmin ederek daha dayanıklı ve verimli malzemelerin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Finans: Karmaşık finansal modelleri analiz ederek risk yönetimini iyileştirebilir ve daha doğru tahminler yapabilir. Yapay Zeka: Yapay zeka algoritmalarının eğitimini hızlandırarak daha güçlü ve verimli yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunabilir. Kuantum Bilgisayar Çiplerinin Karşılaştığı Zorluklar: Kubitlerin Kararlılığı: Kubitler, çevresel etkilerden kolayca etkilenebilir ve kararlılıklarını kaybedebilirler. Bu durum, hesaplama hatalarına yol açar. Ölçeklenebilirlik: Daha karmaşık problemleri çözmek için daha fazla kübite ihtiyaç vardır. Ancak, kübit sayısını artırmak ve onları bir arada tutmak teknik olarak zordur. Hata Düzeltme: Kuantum hesaplamalarında hatalar kaçınılmazdır. Bu hataları düzeltmek için etkili hata düzeltme yöntemlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Kuantum bilgisayar çipleri, henüz geliştirme aşamasında olan bir teknolojidir. Ancak, gelecekte birçok alanda devrim yaratma potansiyeline sahiptir. Kuantum bilgisayar çiplerinin gelecekteki kullanımı, birçok alanda devrim yaratma potansiyeline sahip. İşte kuantum bilgisayar çiplerinin gelecekteki olası kullanım alanlarından bazıları: 1. Kriptografi ve Siber Güvenlik: Kuantum bilgisayarlar, mevcut şifreleme yöntemlerini çözebilme potansiyeline sahip. Bu, özellikle bankacılık, askeri ve devlet kurumları gibi hassas verilerin korunduğu alanlarda büyük bir tehdit oluşturabilir. Ancak, kuantum bilgisayarlar aynı zamanda daha güvenli kuantum şifreleme yöntemlerinin geliştirilmesine de olanak tanır. Bu sayede, gelecekte daha güvenli iletişim ve veri depolama sistemleri oluşturulabilir. 2. İlaç Keşfi ve Malzeme Bilimi: Kuantum bilgisayarlar, moleküler etkileşimleri ve kimyasal reaksiyonları simüle ederek yeni ilaçların keşfini hızlandırabilir. Bu, özellikle karmaşık hastalıkların tedavisi için yeni ilaçların geliştirilmesinde büyük bir ilerleme sağlayabilir. Aynı şekilde, yeni malzemelerin özelliklerini tahmin ederek daha dayanıklı, hafif ve verimli malzemelerin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Bu, havacılık, otomotiv ve elektronik gibi birçok sektörde devrim yaratabilir. 3. Finans ve Optimizasyon: Kuantum bilgisayarlar, karmaşık finansal modelleri analiz ederek risk yönetimini iyileştirebilir ve daha doğru tahminler yapabilir. Ayrıca, lojistik, ulaşım ve üretim gibi alanlarda optimizasyon problemlerini çözerek verimliliği artırabilir. 4. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi: Kuantum bilgisayarlar, yapay zeka algoritmalarının eğitimini hızlandırarak daha güçlü ve verimli yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunabilir. Bu, özellikle büyük veri analizi, görüntü ve ses tanıma gibi alanlarda önemli ilerlemeler sağlayabilir. 5. Temel Bilimler: Kuantum bilgisayarlar, evrenin temel yasalarını anlamamıza yardımcı olabilir. Kara delikler, kuantum çekimi ve parçacık fiziği gibi konularda yeni keşifler yapmamızı sağlayabilir. Gelecekteki Beklentiler: Kuantum bilgisayar teknolojisi hala geliştirme aşamasındadır ve önünde birçok teknik zorluk bulunmaktadır. Ancak, bu alandaki araştırmalar hızla ilerlemektedir ve önümüzdeki yıllarda önemli atılımlar beklenmektedir. Kuantum bilgisayarların yaygınlaşması, birçok sektörde büyük değişikliklere yol açabilir ve insanlığın karşılaştığı en büyük sorunların çözümüne katkıda bulunabilir. Kuantum bilgisayar çiplerinin gelecekteki kullanımı hakkında bazı önemli noktalar: Kuantum bilgisayarların yaygınlaşması zaman alacaktır. Kuantum bilgisayarlar, her problemi çözemezler. Kuantum bilgisayarlar, geleneksel bilgisayarları tamamen ortadan kaldırmayacaklardır. Kuantum bilgisayarların geliştirilmesi ve kullanımı etik ve sosyal sorunlarıda beraberinde getirebilir. Kuantum bilgisayar teknolojisi, insanlığın geleceği için büyük bir potansiyele sahiptir. Bu alandaki gelişmeler, dünyamızı daha iyi bir yer haline getirebilir.

  • Antibiyotiklere Dirençli Süper Bakterilerin Yayılma Mekanizmasının Çözülmesi

    Bu bölümde bakterilerdeki yaygın antibiyotik direnç mekanizmaları açıklanmaktadır. Antibiyotikler bakterilerdeki temel yapıları veya süreçleri bozar. Bu da bakterileri öldürür veya çoğalmalarını durdurur. Bakteriler, antibiyotiklerin etkilerine dayanmak için birçok antibiyotik direnç mekanizması geliştirmiştir. Bakteriler antibiyotiklere nasıl direnç gösterir? Bakterilerin antibiyotiğin etkilerine karşı koyabilmelerinin iki temel yolu vardır: Antibiyotiğin yeterince yüksek konsantrasyonda hedefine ulaşmasını engellemek Antibiyotiğin etki ettiği hedefi değiştirmek veya atlatmak Zamanla bakteriler bunu başarmak için pek çok farklı antibiyotik direnç stratejisi geliştirdiler. Antibiyotik direnç mekanizmaları 1. Antibiyotiğin hedefine ulaşmasını engelleyin Antibiyotiği bakteri hücresinden dışarı pompalayın. Bakteriler, zarlarında veya hücre duvarlarında bulunan pompalar üretebilirler. Bu sözde efluks pompaları bakterilerde çok yaygındır ve sinyal molekülleri ve besinler gibi çeşitli bileşikleri taşıyabilirler. Bu pompalardan bazıları antibiyotikleri bakteriden dışarı da taşıyabilir, bu şekilde bakteri hücresinin içindeki antibiyotik konsantrasyonunu düşürebilir. Bazı durumlarda bakteri DNA'sındaki mutasyonlar bakterinin belirli bir pompadan daha fazla üretmesine neden olabilir ve bu da direnci artırır. Bakteri hücresini çevreleyen zarın geçirgenliğini azaltır. Bakteri zarındaki bazı değişiklikler geçişi zorlaştırır. Bu şekilde, daha az antibiyotik bakteriye girer. Antibiyotiği yok et. Antibiyotikleri etkisiz hale getirebilen bakteriyel enzimler vardır. Bir örnek, insan enfeksiyonlarını tedavi etmek için son derece önemli antibiyotikler olan penisilinlerin aktif bileşenini (β-laktam halkası) yok eden β-laktamazdır. Daha sonraki yıllarda, geniş spektrumlu β-laktamaz üreten bakteriler, yani ESBL üreten bakteriler, büyük bir sorun haline geldi. Bazen bu bakterilerle enfeksiyonlar için son çare olarak kullanılan ilaçlar olan geniş spektrumlu β-laktam antibiyotiklerini parçalayabilirler. Antibiyotiği modifiye edin. Bakteriler bazen antibiyotiklere farklı kimyasal gruplar ekleyebilen enzimler üretebilir. Bu da antibiyotik ile bakteri hücresindeki hedefi arasındaki bağlanmayı engeller. Şekil 1. Bakterilerde antibiyotik direnç stratejileri. E. Wistrand-Yuen'in izniyle. Hedefi kamufle edin. Bakterideki hedefin bileşimindeki veya yapısındaki değişiklikler (bakteri DNA'sındaki mutasyonlardan kaynaklanan) antibiyotiğin hedefle etkileşime girmesini durdurabilir. Alternatif olarak, bakteri hedef yapıya farklı kimyasal gruplar ekleyebilir ve bu şekilde onu antibiyotikten koruyabilir. Alternatif proteinler ifade eder. Bazı bakteriler antibiyotik tarafından inhibe edilenlerin yerine kullanılabilecek alternatif proteinler üretebilir. Örneğin, Staphylococcus aureus bakterisi mecA direnç genini edinebilir ve yeni bir penisilin bağlayıcı protein üretebilir. Bu proteinler bakteri hücre duvarı sentezi için gereklidir ve β-laktam antibiyotiklerinin hedefleridir. Yeni penisilin bağlayıcı proteinin β-laktam antibiyotiklere karşı düşük afinitesi vardır ve bu nedenle ilaçlara dirençlidir ve bakteri tedaviden sağ çıkar. Bu tür direnç MRSA'nın (metisiline dirençli Staphylococcus aureus ) temelidir . Hedefi yeniden programlayın. Bazen bakteriler ihtiyaç duyduğu yapının farklı bir çeşidini üretebilir. Örneğin, Vankomisine dirençli bakteriler, duyarlı bakterilere kıyasla farklı bir hücre duvarı oluşturur. Antibiyotik bu tür hücre duvarıyla iyi etkileşime giremez. Bazı bakteriler doğal olarak belirli antibiyotiklere karşı dirençlidir. Örneğin, bakterinin hücre duvarını parçalayan bir antibiyotiği düşünün. Bir bakterinin hücre duvarı yoksa, antibiyotiğin hiçbir etkisi olmayacaktır. Bu olguya içsel direnç denir. Daha önce bir antibiyotiğe duyarlı olan bir bakteri direnç geliştirdiğinde buna edinilmiş direnç denir.

Hepsini Görüntüle

Forum Mesajları (34)

Hepsini Görüntüle

Diğer Sayfalar (37)

  • Dosya Paylaşımı | BY TEKNİSYEN

    Lütfen indireceğiniz dosyaların cihazınızda doğru çalışabilmesi için (Dosyaların ) sağındaki üç noktaya basın ardındandın (İndir) seneğini seçin.

  • BY TEKNİSYEN | www.byteknisyen.com

    "By Teknisyen" olarak, ofis hayatınızı kolaylaştıracak, iş akışınızı hızlandıracak ve verimliliğinizi artıracak Excel ve Word şablonları sunuyoruz. BY TEKNİSYEN ANASAYFA Blog Forum Gruplar Dosya Paylaşımı Misyon ve Vizyonumuz Biz Kimiz İletişim Arama Sonuçları Üyeler Dökümanlar EXCEL İSG WORD POİNT PDF Arşiv Forum Ana Sayfa Gruplar Üyeler Blog Dosya Paylaşımı Misyon ve Vizyonumuz İletişim Üyeler Biz Kimiz "By Teknisyen" olarak, ofis hayatınızı kolaylaştıracak, iş akışınızı hızlandıracak ve verimliliğinizi artıracak Excel ve Word şablonları sunuyoruz. BY TEKNİSYEN ADMİN 4 gün önce 3 dakikada okunur LiDAR Nedir? LiDAR ilkesi Fotogrametri ilkesi LiDAR , bir başlangıç noktasından başlayarak çevre objelere gönderilen ışınların çarpması ve başlangıç... 6 görüntüleme 0 yorum Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. ADMİN 4 gün önce 3 dakikada okunur KUANTUM BİLGİSAYAR ÇİPLERİ Kuantum bilgisayar çipi, geleneksel bilgisayar çiplerinden farklı olarak kuantum mekaniğiprensiplerine göre çalışan ve kuantum bitleri... 6 görüntüleme 0 yorum Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. ADMİN 4 gün önce 2 dakikada okunur Antibiyotiklere Dirençli Süper Bakterilerin Yayılma Mekanizmasının Çözülmesi ratings-display.rating-aria-label (1) Bu bölümde bakterilerdeki yaygın antibiyotik direnç mekanizmaları açıklanmaktadır. Antibiyotikler bakterilerdeki temel yapıları veya... 7 görüntüleme 1 yorum Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı.

Hepsini Görüntüle
bottom of page